Nuri Halil Poyraz (1885-1956)
Nuri Halil Poyraz 1885 yılında İnebolu’da doğdu; dokuz yaşında ailesiyle birlikte İstanbul’a geldi. Sesinin güzelliği ilkokulda hocalarının ve aile çevresinin dikkatini çekerek, on bir yaşında iken Muzika-i Humayun’a alındı; öğrenimini burada tamamladı. Muhtelif aşaamalardan geçerek hanendeliğe ve binbaşılığa kadar yükseldi. Zeki Üngör’le aralarında bir anlaşmazlik çıkınca istifa ederek saraydan ayrıldi. Daha sonraları Eski İstanbul Radyosu, Ankara Radyosu, yeni İstanbul Radyosu’nda çeşitli görevlerde bulunarak “Kadınlar Topluluğu”nu yönetti. İstanbul Belediye Konservatuvarı’nda “Tasnif ve Tertip Heyeti”nde çalıştı. Bu görevinde iken 8 şubat 1956 tarihinde, çarşamba gecesi kalp hastalığından öldü ve Merkezefendi mezarlığına defnedildi.
Eski Enderun gelenekleri içinde yetişen, musikimizi geleneksel ölçüler içinde öğrenen Nuri Halil Poyraz, bu özelliği taşıyan musikişinas ve hanendelerin son halkalarındandı. Batı notasını iyi bilirdi. İsteyene ders vermiş ve hayli öğrenci yetiştirmiştir. Muhtelif form, makam ve ritimlerde bestelediği eserlerinin içinde çok güzel olanları vardır. Bilinen eserleri 119 peşrev, beş saz semaisi, bir sirto, bir oyun havası, beş ilahi, bir nefes, kırk altı şarkıdan ibarettir.
Dr.M.Nazmi Özalp-Türk Musikisi Tarihi kitabından alınmıştır.
Acemaşiran-Sorma dostum hâlimi âvâreyim
Acemaşiran-Dilde derd-i iştiyâkı çekmeğe tâkat mı var
Acemkürdi-Gölge gibi dolaştım ardından adım adım
Acemkürdi-Sâzımda niyâzımda hep sen varsın
Beyâti-Geçti sevdâlarla ömrüm ihtiyar oldum bugün
Gerdaniye-Ateşi ile yanıyorken yüreğim
Hicaz-Gündüzüm karanlık gecem uykusuz
Hicaz-Karadeniz uşağı belindedir kuşağı
Hicaz-Orağını haydi kavra gül Emine nar Emine
Hicaz-Rahmedip gözyaşımı silmez misin
Hicaz-Yalanmış bülbülün sevgisi güle
Hicazkâr-Tâli-i nâ sâzıma baktım da bir gün gülmedim
Hüseyni-Artık yetişir şimdi yeminlerle de kanmam
Hüseyni-Kına mı yaktın eline Emine
Hüseyni-Yüzlerce yıl evvel pirimiz gelip
Hüseyniaşiran-Kalbi mecruha haber ver
Hüseyniaşiran-Vadi-i gurbette kaldım hüzn-ü ruhum çağlasın
Hüzzam-Yine bir gizli emel sarıyor kalbimi
Karcığar-Meclise gelirsin neş’e saçarsın
Karcığar-Nerde o neş’e ah o şen günlerimiz
Kürdilihicazkâr-Bülbüller emel nağmesi saçmıştı
Kürdilihicazkâr-İstanbul’a gel sensiz harâb işte Boğaz
Kürdilihicazkâr-Niye mahsun duruyorsun öyle
Kürdilihicazkâr-Yine tâ fecre kadar seni andım bu gece
Mâhûr-Andıkça bütün ömrümü ruhum yine ağlar
Mâhûr-Gittin gideli ben deli divâneye döndüm
Mâhûr-Sarıdır saçları lüle lüledir
Muhayyer-Sana gül gonca diyorlar bana şeydâ bülbül
Nihavend-Bir gonca-i terdir o peri çehre nigârım
Nihavend-Bir neş’e umdu gönül serapa
Nihavend-Bu gece o ince yüzün ve dalgalı saçlarınla
Nihavend-Çamlıca yolunda âşığı kolunda
Nihavend-Hicranla tutuş bağrını yak gözyaşın aksın
Nihavend-Seninle başbaşayız yine mehtâb ve deniz
Nihavend-Sorma bana söylemem kalbimin feryâdımı
Nişaburek-Ben görmedim böyle güzel
Nişaburek-İzmir’linin cumbasında kafesi
Nişaburek-Sana vasıl mı değil âhû figânım meleğim
Rast-Bilmedim hicrânımı dindirmeyi
Segâh-Ah o gönül hırsızı verir içime sızı
Sûzidil-Sevdâ elinin bülbülü uçmuş gülü solgun
Sûzidil-Sûzi dilimden yandı ciğerim
Tâhir-Ben giderken ekinleri gök idi
Tâhirbûselik-Behey zâlim n’idersin sen
Uşşak-Gittin gideli bir haberin almadım halâ
Henüz yorum yapılmamış.