Esendere Kültür ve Sanat Derneği

İsmail Safa Olcay (1905-1969)

29.06.2017
2.957
İsmail Safa Olcay (1905-1969)

İsmail Safa Olcay 1905 yılında Amasya’da doğdu. Babası Amasya Medresesi’nde müderris olan, “Karavâiz” lakabı ile bilinen Ahmed Hilmi Efendi, annesi Feride Hanım’dır ve ailenin üçüncü çocuğudur. Ailesinin bütün ısrar ve tehditlerine rağmen okumayı kabul etmedi. Sonunda çocuğun isteklerine boyun eğerek bir kunduracının yanına çırak olarak verdiler. 1920 yılında babası ölünce geçim sıkıntıları başladı ve ailesinin geçimini üstlenmek zorunda kaldı. Bir süre sonra annesini razı ederek yeni imkânlar aramak için İstanbul’un yolunu tuttu. Maddi sıkıntılar içinde geçen günlerden sonra bir kunduracının yanında çalışmaya başladı. 1937 yılında Devlet Demir Yollarında bir iş bularak Eskişehir’e nakletti. Bir eseri 1940 yılında açılan bir sergide yöneticilerin dikkatini çektiğinden, aynı kuruluşun atölyelerinde elişi hocası olarak on yedi yıl Eskişehir’de yaşadı. 1952 yılında Adapazarı’ndaki Vagon Fabrikası’na tayin oldu. 28 Eylül 1969 tarihinde öldü.

İsmail Safa Olcay’ın dört oğlu ile bir kız çocuğu oldu. Bunlardan Ahmet Tuncer Olcay opera orkestrasında kemancıdır. Diğer iki oğlu halk mûsikisi ile uğraştı. Ağaç işlerinden anlayan, zarif kompozisyonlar yapan iyi bir marangozdu. Türk mûsikisi sazlarını yaptığı gibi, bu sazlar üzerinde bazı değişiklikler yaparak özel isimler verirdi.

Giriftzen Âsım Bey onun çocukluğunda Amasya’da sürgünde bulunuyordu. Sanata karşı ilgisi ve sanat aşkı onu Âsım Bey’in çevresine itti. Bir yakınının aracılığı ile 1921 yılında öğrencileri arasına karıştı. Bir ermeniden yüz elli kuruşa bir kanun tedarik ederek, hocasının yardımı ile altı ay içinde fasıllarda çalabilecek kadar bu sazı çalmasını öğrenmişti. İstanbul’a gelişinden bir süre sonra bir mûsiki hocası aramaya koyuldu. Ferit Alnar’ın hocası olan kanuni Vital Efendi’den altı ay kadar ders aldı. Daha sonraları tanıdığı Artaki Candan ona uzun uzun ücretsiz dersler verdi. Üsküdar Mûsiki Cemiyeti’nde iki sene kadar Leon Hancıyan ve Kemani Serkis’in yönetimindeki fasıllarda keman çaldı. Eskişehir ve Adapazarı’nda birer mûsiki derneği kurarak hem icrâkâr, hem de hoca olarak çalıştı.

Sanat hayatı boyunca bir peşrev, sekiz saz semâisi, yirmi beş kadar eser besteledi. Eserlerinde çok başarılı olduğu söylenemez. Çoğu yaygınlık kazanamamıştır.

Dr.M.Nazmi Özalp-Türk Musikisi Tarihi kitabından alınmıştır.

Huseyni Coktan Beri Haberin Bana Varamaz Oldu

Hicaz Ruya Gibi Birgun Suzulup Kalbime Aktin

Rast Kaldirip Nikabini Gorup Mehtap Kiskanir

Karcigar Bir Alev Sacli Guzel Gonlume Akiverdi

Ussak Duyabilsem Sesinin O Berrak Akisini

Rast Bir Degil Bin Kere Duymak Isterim

Sultaniyegah Ilk Goruste Sevdi Gonlum Seni Nazli Melegim

Huzzam Dalgin Uyuyan Yareli Kalbimde Yerin Var

Bayati Pesrev

Nihavend Sensiz Gecen Eyyami Seher Omre Bedeldir

Muhayyerkurdi Neseli Gecmiyor Artik Gunlerim

Rast Yillardir Sana Hep Ben Geliyorum

Ussak Vadetmis Idin Bezmine Dahil Olacaktim

Karcigar Sessizce Bir Aksam Gidecektin Biliyorum

Hicaz Beni Unutma Sakin Hasre Kadar Curursun

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış.