Mustafa Sunar (1881-1961)
Mustafa Sunar’ın adı mûsiki tarihimizde “Eyyubi, Kemani, Rebabi” Mustafa Bey olarak geçer. Bozcaadalı Ketâni-zâde Hüseyni Hüsnü Efendi’nin oğludur. 1881 yılında Drağman’da Tercüman Yunus Mahallesi’nde doğdu. İlkokuldan sonra öğrenim görmedi. Ailesi mûsiki ile uğraşmasına kesinlikle karşı adi. Biriktirdiği para ile gizlice bir keman aldı. Durumu öğrenen babası çok öfkelenerek kemanı kırdı. Buna aldırmayan Mustafa Sunar bir keman daha tedarik etti ve mahalle bakkalı ile anlaşıp onun evine gizlenerek çalıştı. Burada bitlenen çocuğa annesi çok üzülüyordu. Babasını güçlükle razı ederek evde çalışmasını sağladı.
Memuriyete “Bahriye Nezareti”nde başladı. Uzun yıllar burada çalıştıktan sonra 1923 yılında kırk iki yaşında emekli oldu. Bundan sonra çeşitli ilk ve orta okullarda mûsiki öğretmenliği yaptı. 1945’lerden sonra bütünü ile resmi görevlerini bırakarak sırf mûsiki ile uğraştı. Bir süre İstanbul Belediye Konservatuvarı icrâ heyetinde görev aldı. Eyup Mûsiki Cemiyeti’nde ve özel dersler vererek çok öğrenci yetiştirdi. Ömrünün son yıllarını felçli olarak geçirdi. Uzun süren bir hastalık döneminden sonra 1961 yılında Ankara’da kızının yanında öldü.
Kemandan başka Rebab da çalan Mustafa Sunar, ilk ciddi mûsiki çalışmalarına Santuri İzak’dan ders alarak başladı. Bundan sonra sırasıyla Kemani Ağa (Aleksan), Kemani Tatyos, Kemani Memduh ile Kemani Bülbül Salih Efendi’den yararlandı. Mûsikimizin inceliklerini başta eniştesi Hoca Ziya Bey olmak üzere Bolahenk Nuri Bey, Ahmed Irsoy, İsmail Hakkı Bey’den öğrendi. Bu ustalardan usûl, makam ve nazariyat dersleri gördü. Bir süre Eyup Mûsiki Cemiyeti başkanlığı yaptı. Mûsiki bilgisinin iyi olmasına rağmen güçlü bir kemani değildi.
Bestekârlığa 1899’da süznâk makamında bestelediği, “Lûtfunla ikram eder gönlüm, sana zalim gönlüm” güfteli şarkısı ile başladı. Pek çok şarkısı döneminin ses sanatkârları tarafından plâklara okundu. Eserlerinin kesin bir listesi yoktur; 130 kadar şarkısı biliniyor. Genellikle orta derecede eserler olmakla birlikte şarkılarının bazıları güzeldir.
Dr.M.Nazmi Özalp-Türk Musikisi Tarihi kitabından alınmıştır.
Acemaşiran-Gün doğarken ayıldım
Acemaşiran-Sen cevrine ol yâri peşimân edemezsin
Beyâti-Kırmadık bir yer mi kaldı kalbi âhımda benim
Beyâti-Sensiz geçen günlere ağlar yanarken
Beyâti-Tâlih bana küsmüş mü nedir
Hicaz-Bir fezayı sevki ezvak içredir dildâdeler
Hicaz-Çamlar altında uzattı destinâzı bir peri
Hicaz-Gel nazlı kadın aşkımın alâmını dindir
Hicaz-Sâki içeyim zehr-i şarabı kadehinden
Hicaz-Sermest edecek gönlümü bir zülf-i zer olsun
Hicaz-Son günde seni yes ile hicran ile gördüm
Hicaz-Yeter artık ettiğin işve ve nâz
Hicaz-Zehretme hayatım yetişir
Hüseyni İlâhi-Gevher-i sırr-ı vilâyet kânı şâh-ı Nakşibend
Hüseyni-Neden bilmem benim çektiklerim cânân bilmiyor
Hüzzam-Bir şen gecenin hatırası kaldı dilimde
Hüzzam-Denizin dalgasını aşkıma döksen sönemez
Hüzzam-Geçti yıllar yine gönlümde seni saklıyorum
Hüzzam-Gül renkli yüzün bir kerre gülsün de açılsın
Hüzzam-Kanayan ruhumun âlâmını gör
Hüzzam-Şebâbım durmadan geçti bütün ömrüm sarardı
Karcığar-Güzeller içinde tatlı sözlüsü
Karcığar-Gittiğin yerde unutma bir gün olsun beni
Kürdilihicazkâr-Bak şu dilber kadına saçlarını yandan atmış
Kürdilihicazkâr-Gönlüm gülüyor şen yüzünü seyrediyorken
Kürdilihicazkâr-Kalbimde ilâhi ve derin aşkı yarattın
Kürdilihicazkâr-Koştum senelerden beri hasretle peşinden
Kürdilihicazkâr-Ne derin kudreti var o güzel gözlerinin
Kürdilihicazkâr-Nerdesin bilmem ne oldun gelmez oldu hiç adın
Kürdilihicazkâr-Nerdesin sen gönlümün nazlı civânı nerdesin
Kürdilihicazkâr-Öyle bir ay doğdu ki ruhumda şimdi aksi var
Kürdilihicazkâr-Sana ben de gönül verdim
Kürdilihicazkâr-Seni yıllarca sinemde seve seve uyuttum
Mâhur-Kalbimdeki dil yâresini gör bana anlat
Muhayyerkürdi-Bu köy ıssız bir diyâr
Nihavend-Gel seninle Marmara’ya pupa yelken açalım
Nihavend-Lâyık mı sana böyle bırakmak beni
Nihavend-Muntazırken şanlı mesut günlere
Nihavend-Seni yıllarca sevdim hâtıranda ne kaldı
Nişâburek-Yıllar geçti bir haber yok nazlı yârdan neyleyim
Rast-Bir şeker handeyle bezm-i şevke câm ettin
Rast-Kim derdi ki gönlüm de sana bağlanacakmış
Sabâ-Sevdim de inandım sana hem cânım verdim
Sultaniyegâh-Andıkça geçen günleri hasretle derinden
Sultaniyegâh-Aşkın karanlık yolunda kaç yıldır yalnız kaldım
Sultaniyegâh-Farkı yok bir cennet-âbâdın bugün virâneden
Sultaniyegâh-Felek aldı elimden ah seni gurbet eline
Sultaniyegâh-Giysûlerine aşıklarını bağla efendim
Sultaniyegâh-Kalbim yine üzgün seni andım da derinden
Sultaniyegâh-Sevmek ister bir peri ruhsan gönlüm her zaman
Sûzinâk-Mustafa Kemal Paşa Marşı
Sûzinâk-Ne kadar kandı gönül o güzel sözlerine
Sûzinâk-Tir-i çeşmanınla deldin de akıttın kanımı
Şedaraban-Dil hânemi yıktın bu gece
Şedaraban-Gel bahriyeli aşk denizi dalgalanırken
Şedaraban-Lûtfun beni mahmûr-ı safâ etse de bir dem
Şehnaz-Gittiğin yerde unutma bir gün olsun beni an
Şehnâz-Mûhnis nazarından dökülen vâde inandım
Uşşak-Bakmıyorsun hiç yüzüme neden
Uşşak-Bülbül de güle âh ederek yandı kül oldu
Uşşak-Gülmedim tâli beni güldürmüyor
Uşşak-Her zaman gel bezm-i vasla
Uşşak-Hicran dolu kalbimde yanan gizli emelsin
Uşşak-Yalnız kalalım bir gece olsun ne olursun
Henüz yorum yapılmamış.