Emin Ongan (1906-1985)
Emin Ongan 1906 yılında Edirne’de doğdu. Cerrah Kolağası Ahmed Bey ile Çapanoğulları’ndan Zehra Hanım’ın oğludur. Ailesi Balkan Savaşını takiben İstanbul’a gelerek Üsküdar’a yerleşti.İlk öğrenimini Ravza-i Terakki Mektebi’ nde tamamladıktan sonra geri Edirne’ye geldiler. Ortaokulu ve liseyi Edirne’de okudu. Daha sonra yeniden İstanbul’a gelerek Üsküdar’da oturdular. Bir süre serbest çalıştı ise de 1936 yılında Tekel Tütün Genel Müdürlüğü Muhasebe Teknik bölümünde memur oldu. 1945 yılında sınavsız olarak İstanbul Belediye Konservatuarı’na girdi. Burada hem keman sanatkarı, hem de koro şefliği gibi görevlerde fahri olarak çalıştı. Üç yıl süren bu hizmetten sonra, memuriyeti sebebi ile konservatuardan istifa etti. 1 Eylül 1951 tarihinde saz sanatkarı olarak İstanbul Radyosu’na alındı. 1955 yılına resmi görevlerinden ayrılarak, yeniden konservatuardaki kadrosuna döndü. Uzun yıllar Üsküdar Musiki Cemiyeti’ne başkanlık ederek, pek çok öğrenci yetiştirdi. 2 Şubat 1985 tarihinde öldü. Üsküdar Doğancılar Camii’nde kılınan namazdan sonra 4 Şubat 1985 tarihinde Karacaahmed Mezarlığı’nda toprağa verildi.
Titiz tabiatlı, yavaş hareketli, kolayca sinirlenen bir yapıda olan Ongan, sanatta disipline taraftar olan bir kimseydi. Son yıllarda keman çalmayı bırakmıştı. 1930 yılında evlenen sanatkarın bir erkek çocuğu bulunuyor.
Musikiye hevesi küçük yaşında belli olmuş, musiki çalışmalarına ağabeyinin kemanını gizli gizli çalarak başlamıştı. İlk musiki hocası Neyzen Yusuf Paşa’nın oğlu Mızıkalı Celal Bey’dir. Bundan sonra Bestenigar Ziya Bey’den makam, usul ve repertuar dersleri aldı. Hanende Arap Cemal’den hayli eser meşketti. Notayı Edip Nazım Bey’den öğrendi.Biraz ilerledikten sonra amatör topluluklarda çaldı. Toptaşı İlkokulu’nda musiki öğretmenliği yaptı. 1926 yılında Üsküdar Musiki Cemiyeti’ne girdi. O zamanlar bu toplulukta Nubar Tekyay, Selahaddin Pınar, Kanuni Ama Sıdkı, Tanburi Hafız İzzet Gerçeker, Halil Can, Udi Ethem Güner, Neyzen Emin Aköze, Kemani Kemal, Kemani Rüşdü, Kemani Cevad, Zühtü Bardakoğlu, Santuri Cezmi gibi sanatkarlar bulunuyordu. Bu yıllarda piyasada da çalmıştır.
Emin Ongan yüzyılımızın Türk Musikisi bestekarları arasında müstesna bir yer tutar. Eserlerinde geleneksel şarkı bestekarlığının kurallarına bağlı oluşu ile dikkat çeker. Makamlarımızın seyir ve hareketini belirtmesi yönünden kusursuz gibidir. Bilinen eserleri üç saz semaisi ile doksan kadar şarkıdan ibarettir.
Dr.M.Nazmi Özalp-Türk Musikisi Tarihi kitabından alınmıştır.
Acemaşiran-Âteş-i aşkınla cânâ dil harab olmaktadır
Acemaşiran-Goncasından gülşenin bülbül şikayet eyledi
Acemkürdi-Deli gönlüm bilmem ki neden hiç uslanmıyor
Acemkürdi-Sevdâmı o hülyâlı gözün rengi yarattı
Beyâti-Âşıkım aklım perişan hemdemim divâneler
Beyâti-Beni öldür fakat aldatma güzel
Beyâti-Birlikte geçen günleri mümkün mü unutmak
Beyâtiaraban-Dildârına gamzenle ne taşlar atışın var
Bestenigâr-Derd-i aşka mübtelâ bir nay bir ben bir gönül
Bestenigâr-Perişan halin oldum sormadın hal-i perişanım
Bûselik-Ömrümün güzel çağı içimdeki heves
Bûselik-Sürünen ardından dâmenin sanma benim gönlümdür
Canfeza-Terk-i can et ey gönül düşme cânân eline
Evç-Çevrilir başıma cihan dar olur
Hicaz-Bilmem sana kavuşmak nasıl kısmet olacak
Hicaz-Leblerinde kıvrılan bir goncanın al rengi var
Hicaz-Mestiken aguşa gelmez çırpınır hiddet eder
Hicaz-Ömrüm güle bülbül gibi efgân ile geçdi
Hicaz-Sen hırân etdikçe karşımda gönül ma’mûr olur
Hicaz-Sevmez seni hiç kimse bilmiş ol benim kadar
Hicazkâr-Ben esir-i dam-ı aşk-ı zülf-iyarım ey gönül
Hicazkâr-Durmadan kalbim gibi hiç yanar mısın
Hicazkâr-Gonca açmaz gül olmaz baharı yok gönlümün
Hicazkâr-O menekşe gözlerin gönlümde ağlar gibi
Hüseyni-Arzetmediğim yâre meğer yâre mi kaldı
Hüseyni-Dile benden ne dilersen sevgilim
Hüzzam-Anılsın yâr ile bir yerde mey nûş ettiğim demler
Hüzzam-Hüsranla bu gece ağlayan gözlerim
Hüzzam-İnleyen kalbim benim senin aşkınla bilmem neylesin
Isfahan-Sun sagar-ı saki bana mestane desinler
Karcığar-Neyse Mecnuna Leylâ bana bil sen de O’sun
Kürdilihicazkâr-Benim gönlüm bir kelebek
Kürdilihicazkâr-Bir aldanıştan ibaret bütün hayat-ı beşer
Kürdilihicazkâr-Bitse de hicranlı ömrüm bitmiyor hasret demek
Kürdilihicazkâr-Bunca çevrinle gönül ülkesi virane olur
Kürdilihicazkâr-Gittin bıraktın beni gurbet ellerde
Kürdilihicazkâr-Hicr-i cânân kan getirdi dilde-i giryanıma
Kürdilihicazkâr-Nazında senin özlediğim eski cefâ yok
Kürdilihicazkâr-Nedendir sevdiğim ömrüm gönül şâd olmadan geçsin
Kürdilihicazkâr-Nedir gizli gizli iç çekişlerin
Kürdilihicazkâr-Neş’e umdum bâdeden cânâne açtım derdimi
Mâhûr-Aşkınla harab gönlümü gel gör neye döndüm
Muhayyer-Akıbet oldum esirin ben senin
Muhayyerkürdi-Bin gülle bahâr etmedesin hayli zamandır
Muhayyerkürdi-Bülbül gibi her şam-ü seher nâlelerim var
Muhayyerkürdi-Canımdan daha çok sevdim ben seni
Muhayyerkürdi-Sen gül dalında gonca ben dağ yolunda yonca
Nihavend-Bahçemdeki güller gibi bilmem neye soldun
Nihavend-Benim güzel gözlü kuzum
Nihavend-Bin gül açan bağından seçmek elimde değil
Nihavend-Bir alev bir ışık senin bakışın
Nihavend-Bir pembe incisin sen
Nihavend-Bugün yine gönlümün bahçesinde gezindin
Nihavend-Gamdan âzad olmuyor gönlüm benim
Nihavend-Gül kokan sünbül kokan şebtâbı sensiz neyleyim
Nihavend-Hiç sorma sen bana kalbimdeki kimdi
Nihavend-Hiç yıldız yok ışık yok mehtap da yok bu gece
Nihavend-Kalbimde sönen bir ateşi dün gece eşdin
Nihavend-Nasıl olurmuş sabah gökde yıldız sönmeden
Nihavend-Pare pare eyledi gamzen derûni kalbimi
Nihavend-Sen benim gönlümde açan son güldün
Nihavend-Nedendir sözüme cevap vermemek
Nihavend-Yıllarca gönül hâtıranın uğruna yandı
Nikriz-O güzel saçlarına hercai tak demedim
Nişabûrek-Titrer yüreğim ismini ansam kederinden
Rast-Gittin bırakıp sevgimi soldurmadı yıllar
Rast-Zülfünün zencirine bend eyledi şahım benim
Sabâ-Can verme gam-ı aşka sen aşk âfet-i candır
Segâhmâye-Yarâb belâyı aşk ile kıl aşina beni
Sultaniyegâh-Peymâneme mehtap süzülüp dolduğu akşam
Sûzidil-Kiminle hasbıhâl eyler nigâhın bilmek isterdim
Sûzidil-Mechûr olalı ol gül-i nâdide edâdan
Sûzinâk-Feryad ederim halime imdâd edecek yok
Sûzinâk-Hasretle yanan kalbime yetmez gibi derdim
Sûzinâk-Hicran olsa da yoldaş her seferinde
Sûzinâk-Nihal-i gülşen-i hüsn-ü ezelsin
Şevkefza-Beni yaktın yanasın sen de
Tâhirbûselik-Bilmem ne zaman derdime dermân olacak yâr
Uşşak-Azâd-ı gam olmak dil-i müştaka yakışmaz
Uşşak-Gönlümün bir hâli var ki gam değil kasvet değil
Uşşak-Sensiz olmuyor gönlüm bırakıp gitme sakın
Uşşak-Yalnızım yalnız artık sensiz şu gurbet elde
Henüz yorum yapılmamış.